ŞEKER İNTOLERANSI
Şeker vücudumuzun enerji ve yaşamsal fonksiyonları için gerekli ana yakıtlardan biridir. Şeker pancarı veya şeker kamışından rafinasyon ve kristalizasyon işlemleri sonrası elde edilen saf bir karbonhidrattır. İnsanoğlunun basit şeker ile tanışması yaklaşık 600 yıl önceye, saf şekerin şeker pancarından üretilmesi ise 200 yıl önceye dayanır.
Yağ, sebze ve protein ile beslenmeye programlı DNA’mız saf şeker ile beslenmeye uygun değildir. Vücudumuz yaşamsal fonksiyonları için gerekli olan şekeri karaciğer aracılığıyla şeker dışı besinlerden sağlamaya programlanmıştır. Bünyemiz alınan besinlerin glikoza dönüştürülmesi ve o şekilde kullanılmasına uyumludur. Oysaki günümüzde ana besin kaynağı olarak karbonhidrat ve saf şeker kullanımı ön plana çıkmıştır.
Saf şekerin sindirimi, sindirimi midede başlayan ve insülini yavaş yükselten protein ve yağların aksine ağızda başlar ve çok hızlı olarak insülini yükseltir. İnsülin aniden yükselince kan şekeri düşer, kan şekerinin ani düşmesiyle karaciğer depo şekerini kullanmaya başlar, yağ metabolizması tetiklenir, şeker sentezleme yoluna girer, beyin ve önemli organların şeker kullanımı azalır. Yorgunluk, hafıza problemleri, konsantrasyon bozukluğu, depresyon gibi birçok bulgu ortaya çıkmaya başlar.
Rafine şeker işlenme süresince zararlı kimyasalları da yapısına ekler, doğal olmayan endüstriyel katkı maddeleri ile harmanlanır. Rafine şeker doğal olmaması nedeniyle vücutta işlenebilmek için yapısında olmayan, organizmanın kendi minerallerini kullanır; en çok da işlenme sürecinde kalsiyum kullanır ki bu da vücudumuzdaki Kalsiyum-Fosfor dengesini bozarak kemik erimesinden, diş hastalıklarına kadar geniş yelpazede hastalık grubu için risk faktörü oluşturur.
İnsülin direncinden bazı kanserlerin oluşmasına kadar çok sayıda hastalığa neden olan, vücut oksidasyon sistemini tetikleyen, vücudumuzu yavaş yavaş paslandıran basit şekeri zehir olarak tanımlayabiliriz. Kliniğimizde şeker bağımlılığı ve yoğun tüketme isteğine yönelik terapi sistematiği kişiye özel oluşturulmakta, tedavi protokolüne eklenmektedir. Sağlıklı olmanın ilk şartının sağlıklı beslenmek olduğu ilkesiyle tedavi planı yapılmaktadır.